Size Cevahir tiplemesi nasıl geldi ve nasıl karşıladınız?
Ufuk Özkan:
Hocam Ömer Uğur’u hal hatır sormak için aramıştım. O arada başka bir
dizinin çekimleri devam ediyordu. Bana projeden bahsetti ve iki ay
sonra çekimlere başlamayı planladıklarını söyledi.
O zamanlar rol aldığım ‘Benim Annem Bir Melek’ dizisi nisan ayı başında
sezon finaline girmişti. Ali Sunal’ın askere gitmesi nedeniyle erken
ara vermiştik. Kısaca, bu diziye başlamak için uygun bir zamandı.
OYNAMAYANI VURURLAR
Rolünüze adapte olmak için neler yaptınız?
Ufuk Özkan:
Role adapte olmak için birinci bölüm senaryosunu okumam yeterli oldu. Öyle bir rol ki oynamayanı vururlar.
GENİŞ AİLE, KARİKATÜR ÜRÜNÜ
Geniş Aile dizisi kısa sürede çok sevildi. Reyting listelerini alt üst etti. Dizinin bu başarısını neye bağlıyorsunuz?
Ufuk Özkan:
Dizimizin konusu yeni değil, mahalle hikayesi ama dili ve diyalogları
tam bir karikatür kafasıyla oluşturulmuş. Her bölümde yazarlarımız
Cüneyt ve Kamuran harikalar yaratıyorlar. Onlar olmasaydı ‘kimse
alınmasın’ bu kadar ses getirmezdi.
Bir de hakikaten D Production, castı çok titiz hazırlamış. Herkes
rollerine o kadar yakışmış ki alternatifleri yok bence. Mürsel’i,
Bilal’i, Nazan’ı, Kuddusi’yi bence bu kadar iyi çıkaracak ikinci bir
cast zor çıkar.
SETE KOŞARAK GİDİYORUM
Çekimler nasıl gidiyor? Bir gününüzü bize anlatabilir misiniz?
Ufuk Özkan:
Hayatımda iki şey var ki, bunlar benim için çok önemli, eşim ve
çocuğum. Ben eşime ve çocuğuma koşarak gidiyorum. Şimdi bir üçüncüsü
(Geniş Aile) oldu.
Hakikaten bazı işler vardır, ayağını sürte sürte gidersin. Biz buraya koşarak geliyoruz.
KULİS ÇOK EĞLENCELİ
İşin kamera arkası da eğlenceli mi?
Ufuk Özkan:
Bir işin kulisi iyiyse, bu seyirciye mutlaka ulaşır. Saygıyı kaybetmeden çok eğleniyoruz.
CEVAHİR’İN DURUMU MÜEBBET
Cevahir sizce faydalı biri olabilecek mi?
Ufuk Özkan:
Tıp, günün birinde kansere çare bulur ama Cevahir müebbet faydasız.
OYUNCU SAHNEDE SUDAN ÇIKMIŞ BALIĞA DÖNER
Ekipte Türk sinema ve tiyatro dünyasının çok kıdemli isimleri de var. Onlarla çalışmak nasıl bir duygu?
Ufuk Özkan:
Onların duruşu, profesyonelliği, birikimi biz yeni kuşak için bulunmaz
nimet. Mesela okulda sana nasıl duracağını, nasıl tonlama yapılacağını,
diyaframını kullanmayı gibi bir sürü teoriyi öğretirler.
Ama oyuncu sahneye çıktığında sudan çıkmış balık gibi olur. İşte böyle
noktalarda bize tecrübeleriyle omuz veriyorlar. Ne mutlu bize.
TİYATRO İLE TEDAVİ OLUYORUM
Tiyatro eğitimi almışsınız. Oyuncu olma isteğiniz nasıl oluştu? Aileniz nasıl karşıladı?
Ufuk Özkan:
Çok klişe ama belliydi benim oyunculuğa kafa takacağım. Çok haşarı bir
çocuktum. Yeni oyunlar üretirdim, rol dağıtımı yapardım. Mesela en hit
oyunum vampircilikti. Düşünsenize Almanya’da bir pazar günü kuzenler ve
kardeşlerimle bir olup babamı ısırmak için sokaklarda koşturuyorduk. En
güzel anılarım çocukluğuma aittir.
Türkiye’ye döndüğümüzde 13 yaşındaydım ve hala çok yaramazdım. Teyzem
ve rahmetli babam içimdeki enerjiyi doğru yerlere boşaltmam konusunda
anlaşmış ve biraz da torpille beni Samsun Belediye Konservatuarı’na
kayıt ettirmişler. Tabii biraz da sokakta pert olmayım diye. Genel
Sanat Yönetmeni Ragıp Erden akrabamız sayılırdı. Sonra sahnenin tozunu
yutmaya başladık, tabii ailem hep arkamdaydı.
Türkiye’ye döndüğümüzde bir uyum sorunu yaşıyordum. Normal olarak
tiyatro ile tedavi oldum ve hala tedavim devam ediyor ama mesleğimin
bağımlısıyım. Rahmetli babama liseden sonra bir gece ‘Baba ben devlet
konservatuarına girmek istiyorum.’ dedim.
Ertesi akşam otobüs camından ağlayarak babama el sallıyordum. Babam
beni hayata çok itmiştir. Gözü peklilik babamın mirasıdır. Rötarlı
kazandım okulu ama babamı utandırmadım.
İŞE ÖNCE İNANMAM LAZIM
Ne tarz rollerde oynamak sizi heyecanlandırıyor? Çok kötü bir adam rolü gelse kabul eder misiniz? Kriterleriniz var mı?
Ufuk Özkan:
İçinde çok dar ya da çok bol olmuyorsam dilim döndükçe her şeyi
oynarım, yeter ki inanayım. Sonrası beni aşar. Puanı seyirci verir.
KONUŞMADAN GÜLDÜRÜYORMUŞUM
Geniş Aile’de oynadığınız ‘faydasız’ tiplemesi çok komik bulunuyor.
Komedi rolleri size çok yakışıyor. Günlük hayatta da espri yapmayı
seviyor musunuz? Nasıl biri olduğunuz söyleniyor?
Ufuk Özkan:
Ne mutlu bana, teşekkür ediyorum. Ben kelimelerin yeriyle, tonlamasıyla
oynamayı seviyorum. Beni bu tarz şeyler güldürür. Hiçbir şey söylemeden
güldürüyormuşum eşimi.
Evet bir muzurluk var. Hayatı tiye almak bazen ömrü uzatır. Topu topu
bir bu kadar daha yaşayacağız. Her şeye çok takılmamak gerekiyor.
SETTE KİTAP OKUYORUM
Hobileriniz var mı? Boş zamanlarınızı nasıl geçiriyorsunuz?
Ufuk Özkan:
Pek boş vaktim olmuyor. Ama mutlaka sette, yolda kitap okurum. Keşke biraz zaman olsa tekrar squash oynamaya başlasam.
MÜTEVAZİ YAŞIYORUM
Ses getiren işler yapıyorsunuz ve daha çok yaptığınız işlerle varsınız.
Sizi özel hayatınızla ilgili sağda solda yazılmış çizilmiş olarak
görmüyoruz. Bu neden kaynaklanıyor? Özel bir çabanız var mı?
Ufuk Özkan:
Ben yanımdakilerle değil, işimle anılmak isterim. Oynadığım karakter
olarak yaşamıyorum. Üç yıldır evliyim ve 1.5 yaşında oğlum var.
Ellerinizden öper.
Eşimle, ve oğlumla arada İstinye Park’a gideriz. Yeniköy’e İstinye’ye
ineriz. Bazen pazarları Hisar’da kahvaltıya gideriz. Gayet mütevazi
yaşıyorum ve bunu seviyorum. Mesela Bebek’e asla hafta sonu tinkok
tinkok inmem. Bir elinde poşet gibi çocuğunu tutan diğer elinde
fifisini gezdiren tiplerden olmadım, olmam da.
Bizim mesleği bazı oyuncu arkadaşlar fazla büyütüyor. Fazla inanıyorlar.
BİZİM MESLEK SEX AND THE CITY
Evliliğe bakış açınız nasıl? Sanat dünyasındaki insanların
evliliklerini çok zor yürüttüklerini görüyoruz. Bunu neye bağlıyorsunuz?
Ufuk Özkan:
Her insanın bir şeye ait olmaya ihtiyacı vardır. Bir dine, bir takıma,
bir aileye… Bu bizim doğamızda var. Yalnızlık Allah’a mahsustur.
Bizim meslekte çok ilişki kaosu var. Geceler gündüzler birbirine
karıştığı için çalışırken bir de bekar olmak, anlık duraklara
yönlendirir insanı. Bekar bir adam için bizim meslek sex and the city.
Aile olmak güzel, masanın ve yatağının kokusu değişmemeli.
HALA BALAYINA ÇIKAMADIK
Çekimler arasında fırsat bulup tatil yapma imkanınız oluyor mu? Tatilde neler yapmak hoşunuza gidiyor?
Ufuk Özkan:
Üç yıldır balayına bile gidemedik, ne tatili? Tatil olsun da çamurdan olsun.
SENELER SONRA İYİ ANILMAK İSTERİM
Mesleki anlamda olmak istediğiniz yerde misiniz? Bundan sonra hangi projelerde yer almak istiyorsunuz?
Ufuk Özkan:
Bizim işin sonu yok. ‘Tamam artık’ dediğinde önce yavaşlar sonra kendini tekrar etmeye başlarsın. Ve balkabağına dönersin.
Seneler sonra oğlum beni izlediğinde ‘İşte benim babam Ufuk Özkan’
dedirtecek iyi projelerde olmak isterim. Ukalalığı ve özgüveni
birbirine karıştırmadan ama..
SANAL ALEMDE YORUMLARA BAKIYORUM
İnternetle aranız nasıl? Daha çok ne amaçla internete giriyorsunuz?
Ufuk Özkan:
Sanal alemle aram pek iyi değil. Senaryomu okuyorum, dizimizin sevenlerini okuyorum, yorumları takip ediyorum